• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/PolatderesiKulturYardimlasmaDernegi/
  • www.twitter.com

HİCRİ YENİ YILA GİRDİK.BUGÜN 1 MUHARREM

HİCRET NEDİR ?

Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in ve onunla birlikte bir grup Müslümanın yurtlarını, yuvalarını hatta çocuk ve eşlerini bırakıp Mekke’den Medine’ye göçmesi olayıdır. Hicret, İslam’ın itikadi boyutunun teşekkül edip ameli boyuta dönüşme sürecinin ilk adımıdır. Hicret, “Kemal-i İslam’ın” tarihi olarak başlangıcıdır. Hicret, bütün baskılara rağmen davalarından vaz geçmeyen bir grup insanın İslam’ın bekası için yollara düşüp ahireti tercihen dünyaya basit ve değersiz bir zaviyeden bakmalarıdır. Hicret, İslam tarihinde bir çağın kapanıp bir çağın açıldığı olayın adıdır. İslam devletinin temelleri hicretle atılmış ve İslam’ın hukuki, ictimai, siyasi ve askeri düzeni hicretle kurulmuştur.

İslam Tarihinde zulme ve küfre başkaldırının simgelerinden biri olan “hicret”i “Ashab-ı Kehf, Hz. Musa ve Kavmi, Hz. İbrahim ve de Hz. Yusuf ve Kardeşleri kıssalarında görmekteyiz. Bunun gibi her tebliğcinin tebliğinde görülen inkâr ateşine ve karşı çıkışlara Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’de maruz kalmıştır. Öyle ki uzun işkence ve protesto yıllarının ardından Mekkeli müşrikler, tebliğ ve davetine mani olamadıkları İslam Peygamberini, yok etme girişiminde bile bulunmuşlardır. Bunu Kur’an-ı Kerim şöylece beyan etmektedir: “Ve hani bir zamanda o kâfirler, seni tutup bağlamalar‎ı veya seni öldürmeleri veya seni çıkarmaları için sana tuzak ve hile hazırlıyorlardı‎. Ve onlar hilede bulunurlar. Allah Teâlâ da hileleri bozar ve Allah Teâlâ hileleri bozanların en hay‎ırlı‎sı‎dı‎r.”

Neticede Allah, Habibine vahyederek Medine’ye hicret etmelerini bildirmiştir. Sevgili Peygamberimiz de Peygamberliğinin 13. yılında ashabıyla beraber, yurtlarını, mallarını, hatta sahabeden birçoğu anne, baba, eş ve çocuklarını bırakarak Medine’ye hicret etmek zorunda kalmışlardır. Hicret esnasında tarih, Muhacirlerin cefakâr ve fedakâr olan şahsiyetlerine,   Ensarın da paylaşımcı ruhlarına ve dostluklarına tanıklık etmiştir. Bu müstesna olay Kur’an-ı Kerim’de şöyle anlatılmıştır: “İman edip de Allah yolunda hicret ve cihad edenler; muhacirleri barındıran ve yardım edenler var ya, işte gerçek mü’minler onlardır, onlar için mağfiret ve bol rızık vardır.” 

Hicretten 17 yıl sonra ise Hz. Ömer’in halifeliği döneminde Hz. Ali’nin teklifiyle bu yolculuk, Hicrî takvimin başlangıcı olarak kabul edilmiştir.

Çerçevesi geniş olan bu olayın izhar ettiği dersin bize yansıması özetle; yeri geldiğinde değerler uğruna mekânlar aşılacak, daim günahlardan ve küfürden hicret edilip yollar kat edilecek, nesiller bu ruhla ve bu mirasla inşa edilecek ve nihayetin de lütf-ü ilahi ile asıl hicret cennete olacaktır.



1842 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın